Öcalan'ın Çağrısına İlk Siyasi Tepkiler: Net Mesajlar ve Farklı Görüşler

DEM Parti heyetinin İmralı Cezaevi ziyareti sonrası terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ın silah bırakma çağrısı Türkiye'nin siyaset gündemine bomba gibi düştü.

Öcalan'ın PKK'ya yönelik bu tarihi nitelikteki çağrısı, örgütün silahları susturarak kendisini feshetmesi yönünde oldu. Türkiye'nin nabzını tutan bu gelişmeye, siyasi partilerden ve önde gelen isimlerden anında tepkiler gelmeye başladı.

İşte, Öcalan'ın Türkiye'yi sarsan çağrısına siyasi arenadan gelen ilk değerlendirmeler:

AKP Genel Başkanvekili Efkan Ala:

Efkan Ala, konuya ilişkin yaptığı ilk açıklamada temkinli bir yaklaşım sergileyerek şu ifadeleri kullandı:

"Çağrının temelinde silahların bırakılması ve terör örgütünün kendini lağvetmesi var. Esas olan bu. Biz de neticeye odaklanacağız. Elbette bu sonuç gerçekleşecek mi, bunu yakından takip edeceğiz. Terör örgütü bu tarihi fırsatı değerlendirmeli ve yapılan çağrıya riayet etmelidir. Şayet terör örgütü bu çağrıyı dikkate alır, silah bırakır ve nihayetinde kendilerini feshetme kararı alırlarsa, yani terör örgütü tamamen ortadan kalkarsa, Türkiye önemli bir yükten kurtulmuş olacaktır."

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu:

Müsavat Dervişoğlu, Öcalan'ın çağrısını sert bir dille eleştirdiği Ankara'daki basın toplantısında dikkat çeken şu sözleri sarf etti:

"Değerli Türk Milleti’ni saygıyla selamlıyorum. Kendisini milli gurur ve şuur sahibi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak addeden herkes, endişeyle, kuşkuyla ve en önemlisi öfkeyle, 50 bin insanımızın kanına girmiş, müebbet hapse mahkum edilmiş bir caninin mektubunu bekleyecek kadar rayından çıkmış bir iktidarın, organize bir delilik halinin esareti altındadır.

Tarihe bir not düşmek isterim ki; bu süreç karanlık bir pazarlığın, aynı derecede karanlık bir sonucudur. Türkiye, tek bir kişinin koltuk ve makam sevdası yüzünden, tarihte benzeri görülmemiş bir baskı rejimine doğru sürüklenmektedir.

Saygıdeğer vatandaşlarım; Türk devleti uzun zamandır bir gerçeğin altını çizmektedir. Buna göre, Suriye’nin kuzeyinde örgütlenen PYD/YPG terör örgütü, aslında PKK’nın ta kendisidir. Üstelik bu ülkeyi yönettiğini iddia edenler, ABD ve Avrupa Birliği’ne seslenerek; “PYD/YPG, PKK’nın bizzat kendisidir. PKK’yı terör örgütü ilan edip, YPG’ye destek veriyorsunuz. Aslında ikisi de aynı örgüttür.” şeklinde beyanlarda bulunmuştur.

Bu gerçekten yola çıkarak, bugün sahnelenen bu kirli oyunda, hükümlü teröriste yaptırılan çağrı, sadece PKK’ya, karargahını Irak’ın kuzeyinden Suriye’nin kuzeyine taşıması talimatıdır. Daha evvel, Cumhuriyet Bayramı’nda, Suriye’nin kuzeyine gönderdikleri teröristlerle mücadele etmek zorunda kalan bu iktidar, görünen o ki bugün aynı ihanetin farklı bir versiyonunu hayata geçirmiştir.

Bu karanlık oyunun arkasındaki aktörler, kimlerle ne türden pazarlıklar yaptıklarını ve “Asla müsaade etmeyeceğiz.” dedikleri Suriye’nin kuzeyindeki devletleşme projesi hakkında ne düşündüklerini kamuoyuna açıklamak mecburiyetindedirler. Bu, aziz milletimize karşı en büyük sorumluluklarıdır.

Şimdiye kadar bu sürecin nelere mal olacağını idrak edememiş tüm vatandaşlarımıza sesleniyor ve ümit ediyorum ki bugün televizyon ekranlarında terörist başını ve işbirlikçilerini gördüklerinde, o acı mektubu duyduklarında, akıllarına binlerce şehidimiz ve vücutları paramparça olmuş binlerce gazimiz gelmiştir.

Ve onların hayat arkadaşları, çocukları, anne ve babalarının senelerdir yaşadıkları tarifsiz acılara bir de bu denli büyük bir ihanetin eklenmesiyle şu an yüreklerinde hissettikleri o derin yarayı bir nebze olsun anlamışlardır. Bebek katilinden bir barış elçisi yaratmaya kalkışan bu iktidar, PKK’yı sözde ortadan kaldırma maskesiyle aslında Cumhur İttifakı devletine dahil etmektedir."

Yeni Yol Grup Başkanı Bülent Kaya:

Bülent Kaya, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın PKK’nın silah bırakması ve kendini feshetmesi çağrısını desteklediğini ifade ederek, “Artık silahın, şiddetin, terörün olmadığı bir ortamda demokrasi mücadelesi perspektifinden bakıldığında biraz daha hafiflemiş, insanların kendini daha rahat ifade edebileceği, ötekileştirme aracı olarak kullanılmaması açısından siyasete olumlu yansımaları olur, sivil siyaset zemininin genişlemesine katkı sunar” şeklinde konuştu.

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen:

Mehmet Emin Ekmen, Abdullah Öcalan’ın PKK’ya silah bırakıp kendini feshetmesi çağrısıyla alakalı olarak, ”Temenni ederim ki elinde silah tutan PKK bu çağrıya olumlu bir yanıt verir” temennisinde bulunarak, "Ümit ediyorum ki bu süreç muvaffakiyetle sonuçlanır. Muhalefet olarak Meclis platformunda elimizden gelen her türlü olumlu desteği vermeye hazırız” dedi.

Kaynak: Halk TV