Piyasada bulunan kimyasalların yüksek yüzdesi göz önüne alındığında toksisite verilerinin çok az olması nedeniyle, bu kimyasalların toksisite potansiyellerinin acilen belirlenmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda, in-vitro olarak gerçekleştirilen C. elegans toksisite testlerinin sonuçları, insan toksisite değerlendirmelerini sürekli olarak tahmin etmemize imkân sağlamaktadır. C. elegans genlerinin önemli bir kısmı (%72’si) insan genlerine büyük oranda benzemektedir. Özellikle, genom dizisi tamamen tanımlanan C. elegans’ın apoptozunun ve regülasyonunun insanlar ile yüksek benzerlik gösterdiği düşünüldüğünde, C. elegans’ın toksikolojik değerlendirmelerinin kanser ve nörodejeneratif hastalık (Parkinson, Alzheimer) süreçlerini anlamak için iyi bir yol gösterici olduğu söylenebilir. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi CÜBAP birimi tarafından maddi destek sağlanarak yaptığımız çalışma ile C. elegans üzerinde yaygın olarak kullanılan herbisitlerin (dicamba, paraquat, picloram, clopyralid, linuron) farklı dozlarının, yaşam ömrü, yumurta verimi ve fiziksel gelişim süreçlerine olan olumsuz toksikolojik etkileri belirlenmiştir. Özellikle, C. elegans organziması üzerinden elde edilen veriler, herbisitlere sürekli maruz kalan tarım ile uğraşan insanların yaşam süreçlerine (yaşam ömrü, doğurganlık ve fiziksel gelişme süreçlerine) ne derecede etkili olabileceğinin yorumlanmasına katkı sağlamıştır. Bunlara ek olarak çalışmamız, kimyasalların toksikolojik araştırmaları için de bir yol haritası olmuştur.
İnsanlar üzerine yapılan çalışmalarda, herbisitlerin kardiyovasküler ve solunum yolu hastalıklarından kaynaklanan ölüm oranlarını artırdığı görülmektedir. Ayrıca herbisitlerin, vücuttaki hormonları taklit ve antagonize ederek bağışıklık baskılanması, hormon bozulması, nörodejeneratif hastalıklar (Parkinson, Alzheimer), üreme anormallikleri ve kanser gibi insan sağlığı etkileriyle bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Herbisitlerin yalnızca güvenli dozun üzerinde uzun süre maruz kalma seviyesinde, sağlık etkilerine neden olduğu bilinmektedir. Bu kabul edilebilir güvenli dozlar, Codex Alimentarius Commission (CAC, gıda için hükümetler arası standartlar belirleyen kurum) gibi uluslararası risk yöneticileri tarafından belirlenmelidir. CAC standartları, gıdada uluslararası ticaret için referanstır, böylece tüketiciler, satın aldıkları gıdanın nerede üretilirse üretilsin, üzerinde anlaşmaya varılan güvenlik ve kalite standartlarını karşıladığından emin olabilir. Ayrıca, herbisitlerin üretiminin, dağıtımının ve kullanımının sıkı bir düzenleme ile kontrol edilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, gıdaların üzerindeki ve çevredeki herbisit kalıntılarının da düzenli olarak izlenmesi gerekmektedir. DSÖ ve FAO, tarım ilaçlarına hem doğrudan maruz kalma hem de gıdadaki kalıntılar yoluyla insanlara yönelik risklerini değerlendirmekten ve yeterli korumaları sağlamaktan sorumludur. Herbisit kullanımında, devlet düzenleyicilerine, özel sektöre, sivil toplum kuruluşlarına ve diğer paydaşlara, üretimden imhaya kadar olan süreç yönetiminde görevler düşmektedir.
Henüz kimse yorum yapmamış, ilk yorum yapan siz olun.