Kırşehir Cezaevi'nde Tutsaklara Türkçe Dışında Konuşmak İçin Dilekçe Şartı
Kırşehir Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan mahkumlara, Türkçe dışında bir dilde aileleriyle görüşebilmeleri için dilekçe verme zorunluluğu getirildi. Uygulama, hak ihlali olarak değerlendirildi.
Kırşehir Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan mahkumlar, Türkçe dışında bir dilde aileleriyle görüşebilmek için dilekçe vermek zorunda bırakılıyor. İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube Eşbaşkanı Ömer Faruk Yazmacı, yaşanan ihlallere dair 19 Aralık'ta tutuklularla bir görüşme gerçekleştirdi.
Ağız İçi Arama ve SEGBİS Baskısı
Yazmacı, tutukluların hastane sevkleri sırasında ağız içi aramaya maruz kaldıklarını ve SEGBİS üzerinden mahkemelere katılmaları için baskı uygulandığını belirtti. Bu durumun savunma hakkını engellediğini ifade etti. Ayrıca tahliyelerin uzatıldığını ve infaz yakmalarının olduğunu, bunun başlıca sebebinin ise tutuklular tarafından 'pişmanlık yasası' dayatmasının kabul edilmemesi olduğunu kaydetti.
"Bilinmeyen Bir Dilde Konuşmak İçin Dilekçe Şart"
Yazmacı, cezaevi idaresinin tutuklulara "Bilinmeyen bir dilde konuşmak için ya sizin ya da konuştuğunuz kişinin Türkçe bilmemesi gerekiyor" dediğini aktardı. Farklı bir dilde görüşme yapabilmek için idareye önceden dilekçe verilmesi gerektiğini belirten Yazmacı, bu dilekçede Türkçe bilmeyen kişinin tüm bilgilerinin yer alması gerektiğinin söylendiğini ifade etti.
Cezaevi idaresinin "Eğer bu dilekçeyi verirseniz konuşmalarınız dinlenecek, aykırı bir şey söylerseniz tespit edilecek" dediğini belirten Yazmacı, "Dilekçeyi verdiğiniz dilin dışında başka bir dil konuşamayacaksınız. Konuşma esnasında bir kelime bile Türkçe geçerse konuşmanız kesilecek" diye tehdit edildiğini söyledi.
"12 Eylül Darbe Zihniyeti"
Yazmacı, bir tutuklunun cezaevi müdürüne "Annemle telefonda konuşurken yeğenim arkadan Türkçe konuşursa da mı görüşme kesilecek?" diye sorduğunu, müdürün ise "Evet, ne olursa olsun Türkçe konuştuğunuz anlaşılırsa telefonlarınız kesilecek" yanıtını verdiğini aktardı.
Yazmacı, uygulanan bu politikanın 12 Eylül darbe döneminin zihniyetini yansıttığını vurguladı. Cezaevindeki hak ihlallerine dair kamuoyunun bilgilendirilmesi ve ilgili kurumların harekete geçmesi bekleniyor.
