Rojin Kabaiş Soruşturmasına İkinci Savcı Görevlendirildi, Aile Yeniden İfade Verdi
Van'da kaybolan Rojin Kabaiş soruşturmasında yeni gelişmeler! İkinci savcı görevlendirildi, aile yeniden ifade verdi. Detaylar haberimizde!
Van'da 27 Eylül 2024 tarihinde yurttan ayrıldıktan sonra haber alınamayan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) öğrencisi Rojin Kabaiş'in ölümüyle ilgili soruşturmada önemli bir gelişme yaşandı. Soruşturmaya ikinci bir savcı görevlendirildi. Bu gelişme, ailenin yeniden ifade vermesine yol açtı ve soruşturmanın derinleşeceği sinyalini verdi.
DOSYAYA İKİNCİ SAVCI GÖREVLENDİRİLDİ
15 Ekim'de cansız bedeni bulunan Rojin Kabaiş'in ölümü, ilk belirlemelere göre suda boğulma sonucu gerçekleşti. Ancak soruşturma, olayın detaylarını aydınlatmak için titizlikle sürdürülüyor. Görevlendirilen ikinci savcı, Rojin'in babası Nizamettin Kabaiş, annesi ve üç kız kardeşinin ifadelerine başvurdu. Aile, avukatları Nahit Eren ile birlikte Diyarbakır Adliyesi'ne gelerek SEGBİS üzerinden savcıya ifade verdi.
Nizamettin Kabaiş, Van Emniyet Müdürlüğü tarafından arandıklarını ve ikinci bir savcı görevlendirildiğini öğrendiklerini belirtti. Yeni savcının, Rojin'i daha iyi tanımak amacıyla aile üyelerinin ifadelerini istediği aktarıldı. Savcı, özellikle Rojin’in son günlerdeki ruh hali, ilgi alanları ve arkadaşlarıyla olan iletişimleri hakkında sorular yöneltti.
AİLENİN İFADELERİ VE YENİ BULGULAR
Rojin’in annesi, savcıya kızının kendisine sesli mesaj gönderdiğini ve yemek fotoğrafı yolladığını belirtti. Annenin mesajına Rojin'in "markete gidiyorum, kahve alacağım" şeklinde cevap verdiği de savcılık ifadesine girdi. Bu son görüşmenin ardından, Rojin’in telefonu kapanmış ve kendisinden haber alınamamıştı. Kız kardeşler de Rojin ile görüştüklerini ve moralinin iyi olduğunu ifade ettiler.
KİTAP DETAYI VE KAFALARDAKİ SORULAR
Baba Nizamettin Kabaiş, savcıya ilginç bir detay daha aktardı. Rojin’in kaybolduğu gece, Sait Faik Abasıyanık kitabını okuduğu ve internette araştırma yaptığı iddiası üzerine bir merak oluştuğunu belirtti. Kabaiş, kızının bu kitabı ve diğer iki kitabı üniversiteye gitmeden 8 ay önce ödünç aldığını, 24 gün sonra geri verdiğini öğrendiğini söyledi. Bu bilgi, soruşturmaya yeni bir boyut katarken, ailenin zihnindeki soru işaretleri de devam ediyor.
Kabaiş ayrıca, "Kim o telefonu oraya bıraktı? Ters akıntı 24 kilometre bunlar hepsi meraktır,” diyerek soruşturmanın neden bu kadar uzun sürdüğünü sorguladı. "Rojin'imize ne oldu? Kim ne yaptı? Bunun sonucunu bir an önce çıkartsınlar. Kim buna zarar verdi? Bunun katili kimdir?" şeklindeki sözleriyle, adaletin bir an önce yerini bulmasını istediğini dile getirdi.
'İKİ SAVCININ OLMASI BENİ RAHATLATTI'
Soruşturmaya ikinci bir savcının atanması, aileyi bir nebze de olsa rahatlattı. Nizamettin Kabaiş, "Yeni savcımız gelmiş, 2 savcı olması nedeniyle ben biraz rahat oldum, çok iyi oldu, ilgileniyorlar" dedi. Ancak, soruşturmanın yalnızca kendilerinin ve ailenin gündemi olmaması gerektiğine de dikkat çekti. Kabaiş, "Televizyon kanalları olsa, avukatlar olsa, ünlüler olsa milletvekilleri olsa, kim olursa olsun Rojin’imin davasını takip etsinler," diyerek kamuoyunun ve yetkililerin desteğini istedi.
DEVLET ELEŞTİRİLERİ VE AİLENİN BEKLENTİLERİ
Sosyal medyada kendisine yönelik "devleti hedef gösteriyor" yorumlarına üzüldüğünü belirten Kabaiş, “Üniversiteye götürdüm, teslim ettim. Yurda teslim ettim. Sahip çıkmadılar," ifadelerini kullandı.
Ancak bu sözlerin devleti hedef almak değil, kızının kaybolması sürecindeki eksikliklere dikkat çekmek amacı taşıdığını vurguladı. "E peki biz bunları takip etmezsek, bunları söylemezsek biz nasıl katilin izini bulacağız?" diyerek yetkililerin daha şeffaf bir süreç izlemesi gerektiğini savundu.
Ailenin en büyük merakı, Rojin'in telefonuna ne olduğu ve telefonun içindeki bilgilere ulaşılması. Kabaiş, telefonun 4 aydır çözülememesine anlam veremediğini ve bu durumun aydınlatılmasını istediklerini söyledi. “Telefonu şirketine göndersinler. Telefonun içinde ne var? Kim ona mesaj atmış? Kim onunla konuşmuş? Belki birisi ona plan kurdu. Bu ortaya çıkar en azından” ifadeleriyle, telefonun soruşturmanın önemli bir parçası olduğunu belirtti.
